floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Belçika Notları

Yelda Kovuk , 2008

Brüksel / Belçika

Yelda ve Adnan Kovuk`un Brüksel ve Brudge gezisinden notlar
Belçika 10 milyon nüfuslu, 30510 m2 yüzölçümü ile 1831 den beri monarşi ile yönetilen küçük bir ülke. Hollanda, Fransa, Almanya ve Lüksemburg ile sınır komşuluğu var. Flaman, Valonya ve Brüksel başkent bölgesi olmak üzere 3 bölgeye ayrılan federal bir devlet yapısı var. Resmi dilleri Flemenkçe, Fransızca ve Almanca olmakla birlikte İngilizce de konuşulan diller arasında. Cadde isimleri ve trafik işaretleri hem Fransızca, hem de Flemenkçe. Belçika denince akla çikolata, dantel, bira, waffle, patates geliyor. Belçika çikolatası ve waffle tadına bakmadan dönmemeniz gereken bir lezzet. Zaten çikolata satılan dükkanların görüntüsü, waffle yapılan yerlerden gelen kokunun cazibesi ayaklarınızı istemeden bu yerlere yönlendiriyor. Ayrıca çikolata, hediye olarak da satın alabileceğiniz bir ürün Belçika da. Dantel ve goblen malzemelerin satıldığı dükkanlar ise daha çok bayanların alışveriş tutkusunu alevlendirecek nitelikte. Belçika´nın en önemli yiyeceği ise patates. Farklı türde pişirilmiş yaklaşık 200 çeşit yemeği olduğu ve restoranlarda görebileceğiniz söyleniyor ama bizim gördüğümüz ve yediğimiz tek çeşit kızartması oldu. Belçika da 450`nin üstünde bira çeşidi var. Meyveli, açık sarı, hafif, kahve rengi, amber, kırmızı, beyaz, trappist (manastır birası, manastırlarda rahipler tarafından yapılıyormuş), doğal mayalanan çeşitleriyle, alkol oranı %4 ve %12 arasında değişen biralar. İlginç olan ise bu biraların her birinin kendi özel bardağı olması ve barlarda aynı tip bardakla servis yapılması. Bu arada bir barın bar ismi alabilmesi için de en az elli çeşit bira satması gerekiyormuş. Belçika da ilk durağımız hem Belçika´nın, hem de Avrupa Birliği ile NATO´nun idari başkenti olan Brüksel. Adı Flemenkçe de bataklıklar içinde ki yerleşim yeri anlamına gelen Bruocsella dan geliyor. Brüksel´de ilk olarak gidilen yerlerden biri Atomium , bir atom çekirdeğinin mikroskobik görüntüsünün 165 milyon kere büyütülmüş hali. 102 metre yüksekliğinde ve 9 küreden oluşuyor. Küreler birbirine çelik çubuklarla bağlanmış ve bu kürelerde restoran, sergi salonu gibi yerler mevcut. Ama ne yazık ki vaktimizin azlığı sebebiyle ne Atomium içine girebildik, ne de yakınında bulunan ve içinde Avrupa´ nın ünlü yapılarının minyatürlerinin olduğu Mini Europe´ya. Brüksel de ki turistik mekanlardan biri de Çin evi. Belçika kralı Çin´i ziyaret eden ilk Avrupa lideriymiş. Bu nedenle jest olarak, Çin bu evi Belçika´ya hediye etmiş. Oldukça gösterişli bir yapı. Burada kendiniz Çin deymiş gibi gösterecek fotoğraflar çekebilirsiniz J Brüksel´e gidipte, simgesini görmeden olmaz tabii ki. Manneken Pis-İşeyen Çocuk heykeli 1619 yılında yapılmış.Bir köşede 60 cm büyüklüğünde ki ufak heykeli görünce hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz bizim gibi. Her nedense hayalimizde havuz ortasında kocaman bir heykel canlandırmışız. Bu küçük heykel hakkında bir çok efsane varmış. Bunlardan biri kaybolan bir çocuk üzerine. Şehrin soylularından birinin tek oğlu, şehir şenliklerinde kaybolur. Bir kaç gün sonra oğlunu bir köşede işerken bulan soylu, bunu simgeleyen bronz heykeli oğlunu bulduğu yere yapar. Bir diğer efsaneye göre ise evlerin ağaçtan yapıldığı dönemlerde, bir çocuk şehri yangından işeyerek kurtarır. İşeyen çocuk heykeline belirli tarihlerde elbiseler giydirirlermiş. Mesela Noel de Noel Baba kıyafeti gibi. Yaklaşık 650 civarı kıyafeti varmış ve bu kıyafetler Brüksel Tarih Müzesinde sergileniyormuş. Buradan dantel ve çikolata satan dükkanları gezerek, waffle kokularını içimize çekerek Brüksel´ in en ilgi çeken yerlerinden biri olan , son derece gösterişli tarihi binaların bulunduğu büyük meydana - Grand place - geçebilirsiniz. Bu binaların birçoğu meslek loncaları için kurulmuş bitişik nizamda binalar. Okçu loncası, terzi loncası gibi . Bunlardan biri de fırıncılar loncası ama adı burada kral yaşamadığı halde King´s house-kralın evi denmiş. Bu meydanda ki diğer büyük yapı ise belediye binası. Bu bina da otel olmadığı halde otel olarak isimlendirilmiş, Hotel de Ville. Dört köşeli bu meydanın bir diğer özelliği ise gösteri , şenlik ve konserlerin de yapılmasıymış. Belli dönemlerde kurulan devasa çiçek halısı da bu meydan da yapılıyormuş. Bu meydana gelirken göreceğiniz bir anıt daha var. T´serclaes anıtı ,adını bir şehir kahramanından alıyor. Bu anıtın kollarını veya yanındaki köpeğin burnunu okşamak şans getirir,günün güzel geçermiş. King´s house arkasında ki sokakta ise deniz ürünlerinin bulunduğu bir çok restaurant bulunuyor. Belçika da ziyaret ettiğimiz bir başka şehir Brugge . Akşam saatlerine yakın bir zamanda ulaştığımız ve ertesi sabah ayrıldığımız bu şirin ve güzel şehri tam anlamıyla görmek için 2 gün gerekli. Biz kısa sürede hızlı bir tur yaptık. Şansımız otelimizin şehrin merkezi bir yerinde olmasıydı. Kuzeyin Venediği olarak bilinen Brugge-Bruges Avrupa nın en güzel şehirlerinden biri. 9 yy da Vikingler tarafından bulunan, ismi liman, geminin bağlandığı yer anlamına gelen Brygga´dan gelen Bruges , bir orta çağ şehri gibi. Parke taşlı sokaklarda, taş evler arasında, kanallar boyunca yürürken kendinizi ortaçağda hissediyorsunuz. 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiş. Brugge turumuzda ilk gördüğümüz yer otelimizin de bulunduğu t`Zand square . Bu meydanda ki heykeller ve fıskiyeli havuz hoş bir görüntü. 4 adet heykel var. Balıkçı, bisikletçi, Flaman bahçeleri ve 4 şehri (Bruges, Ghent, Antwerp, Kortrijk) simgeleyen banyo yapan kadınlar. Buradan çikolata, dantel satan dükkanları seyrederek geçtiğimiz caddeden başka bir meydana çıkabilirsiniz. Market Square ortaçağda Brugge´ un ticari merkeziymiş. Bu meydanda ki en ilgi çekici yapı Belfry Tower,83 m yüksekliğinde. Bu meydanda Noel sebebi ile düzenlenen küçük baraka dükkanlar, buz pisti ve ışıklandırmalar gerçektende çok hoştu. Bir de arada geçen faytonlar ayrı bir hava katıyor bu mekana. Buradan Brugge´un diğer büyük meydanına Burg Square´a geçiliyor, buradaki yapılar da gerçekten muhteşem. Brugge´da da Belçika´nın meşhur çikolata, goblen ve dantellerinin satıldığı bir çok mağaza var. Ayrıca sadece Tenten´le ilgili eşyaların satıldığı bir mağaza da var . Çizgi roman kahramanı Tenten´in memleketi Belçika. Ara sokaklarda gezerken bir mağazaya giriyoruz. Bize çok sempatik bir genç yardımcı oldu bizim Türk olduğumuzu öğrenince de, Kuşadası´nda kendine ait bir yazlığı olduğunu anlatıp resimler gösterdi. Bize son derece ilgi gösterdi, Belçikalı olmasına rağmen sanki hemşerisi gibiydik.