floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Mandalay`da Vipassana -II (Dhamma Mandapa)

B.Kemal Kalender, 2010

Mandalay / Myanmar

İç avluya giriyorum. Bana yatacak köşem gösteriliyor. Yatacağımız yer uzun büyük bir kulübe. Pirinç sapından örgü duvarlar ve diğer her şey ahşap, kamış vbg. malzemeden yapılmış. Kulübe kazıklar üstüne yapılmış ve altı bataklık. Elli kişi aynı yerde ve tahta sıraların üzerinde yan yana yatacağız. Bizi ancak cibinlikler ayırıyor. Tek yabancı benim. Katılımcılar 18 yaşından 85 yaşına kadar ve hepsi Burmalı. Bahçenin diğer tarafında bayanlar bölümü var ve orada da koşullar aynı... Burası dünyayın her yerine yayılmış yaklaşık 60 vipassana merkezinden bir tanesi ama en eskisi diyebiliriz. Zira öğretiyi yeniden dünyaya yayan usta S.N.Goenka Mandalaylı ve ilk merkez burası. Budda tarafından yaklaşık 2500 yıl önce geliştirilen vipassana uzun süre unutulmuş ve yalnız Mandalay da küçük bir rahip gurubu tarafından son yıllara kadar korunarak öğretilmiş. Son 40-50 yılda yeniden dünyaya açılarak tüm insanlara açılmış. Vipassana özet olarak `her şeyi olduğu gibi görmek esasına dayanıyor. Kişi nefese yoğunlaşma yoluyla kendini gözlemlemeyi öğreniyor. Bu gözlem, onu içindeki korku, zaaf ve görememekten kaynaklanan kirlenmenin de farkına varmaya ve bundan arınmaya götürüyor. Yani `farkındalık ve arınma´ diye özetlenebilir. Bu, hiçbir dini özelliği ve içeriği olmayan öğreti çeşitli merkezlerde 10 günlük kurslarda ücretsiz olarak öğretiliyor.Size yatacak yer ve günde iki öğün vejateryen yemek veriliyor. Kursun sonunda size yararlı olduğuna inanırsanız başkalarının da yararanabilmesi için bir bağışta bulunuyorsunuz. Kursta geçen 10 gün boyunca yaşam belli kurallara bağlanmış ve bunlara kesinlikle uyulması isteniyor. En önemli beş kural, hiçbir canlıyı öldürmemek, yalan söylememek, ahlak dışı cinsel ilişki, küfür veya kötü söz etmemek ve toxinler içeren kimyasallar (koku,krem vs) ve başta alkol kullanmamak. Bu beş kural aslında genel olarak uyulması gereken ana kurallar ancak liste daha sonra uzuyor. Kurs boyunca kesinlikle hiç kimseyle `konuşmamak´ çok önemli ve herkesin uyması gereken `olmazsa olmaz´ koşulların belki de en önemlisi. Bu suskunluk kısaca `asil suskunluk´ olarak tanımlanmış ve 10 gün boyunca kendinizi dinlemeniz amaçlanıyor. Gün sabah saat 04:00 te başlıyor ve akşam 09:30 da ışıklar sönene kadar sürüyor. Bu süre içinde 04:30 da kahvaltı ve 11:00 de öğlen yemeği (öğlen yemeğinden sonra ertesi sabah saat 04:30 a kadar yemek yenmiyor..) biraz dinlenme ve ağırliklı olarak, yaklaşık 7 saat meditasyon eğitimi veriliyor. Yemekler çok hafif, genelde pirinç ve sebzeden oluşuyor. İlk 2 gün gerçekten çok zor ve hiç bitmeyecekmiş gibi geçiyor. Ancak 3.ve 4.günden sonra öğretiyi kavramaya başladıktan sonra kolaylaşıyor ve 7.günden sonra zaman mefhumu sanki ortadan kalkıyor. Öğretinin ilk etkileride zaten 6.ve 7.günlerde kendini göstermeye başlıyor. Vipassana 10 günde tümüyle kavranacak ve sonuçları hemen alınacak bir öğreti değil tabii ki. Ancak ciddi çalışma ve sabır gerektiren bir süreç sonucunda ulaşabileceğiniz arınma ve aydınlanmanın buna değeceğine emin olun. Bu kurslarda işin teorisi ve tekniği öğretilmeye çalışılıyor. Kişinin kendisinin çalışmalara devam etmesi ve kendini zamanla geliştirmesi gerekiyor. Hedef, kişinin kendisinin ve bedeninin farkına varması, kendini olumsuz duygulardan temizlemesi ve `anı´ yaşamayı öğrenmesi. Burada size bir `yol´ gösteriliyor ve bu yola gidip gitmemek tamamen kendinize kalmış. Kurslara birden fazla kez katılmak ve kendini geliştirmek mümkün. Dünyanın dört bir tarafına yayılmış kurslara internet üzerinden ulaşmak ve başvurmak mümkün. Türkiye´de de bu öğretiyi tanıtan 10 günlük kurslar düzenleniyor. Onbirinci günün akşamı `asil suskunluk´ sona eriyor. Bu andan itibaren konuşmak serbest. Herkes koyu bir sohbete dalıyor. Bazıları bana meraklı sorular yöneltiyorlar. Çok sıcak ve dostça bir hava hakim her tarafa. Son gün (12.gün,çünkü geldiğiniz ve gittiğiniz gün sayılmıyor.)sabah her zamankinden biraz daha zengin bir kahvaltıdan sonra, son bir veda oturumu yapılıyor. Bağışların toplanması için koyulan masaya gidip gönlünüzden geçen miktarı makbuz karşılığı veriyorsunuz. Yavaş yavaş toparlanıp 12 gün önce girdiğiniz kapıdan tekrar dışarıya çıkıyorsunuz. Girenle çıkan insan arasında ki farkın `farkında olmak´ size kalmış.