floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Alaca Camii

Yelda Kovuk, 2018

Kalkandelen / Makedonya

Avrupa´nın güneydoğusunda ki Makedonya, denize sınırı olmayan küçük bir ülke. Kalkandelen ise bu ülkenin kuzeybatı kesiminde, Şar Dağı`nın eteklerinde ve Pena Nehri`nin kıyısında kurulmuş ülkenin 3. büyük şehri. Şehre Makedonlar Tetovo, Arnavutlar ise Tetova diyorlar. İlk adı `Htetovo´ olan şehrin bizim dilimizde ki Kalkandelen adıyla ilgili ise birkaç söylenti var. Slavların savaşlarda ki zorlu savunmasından dolayı Htetova´ya `Kalkandelen´ denmesi, sonradan yerleşenlere daha önce gelenlerin `Kalkan gelen´ diye hitap ettiği ve zamanla Kalkandelen´e dönüştüğü, Türkmen göçmenlerin yaptıkları silahlara `Kalkan Delen´ adı verildiği gibi. Ortodoks Hristiyan ve Müslümanların birlikte yaşadığı bu tarihi şehirde, Osmanlı yönetiminde iken birçok kamusal ve dini yapılar inşa edilmiş. Camiler, tekkeler, hamamlar , çeşmeler, şadırvanlar...Bunlardan biri de sanat dünyası için çok önemli bir yapı olan Alaca Camii ( Makedonca Šerena Dzamija, İngilizce Painted Mosque / Coloured Mosque) . Camii, Pena Irmağı´nın yanı başında yer alıyor. Kalkandelen`in en tanınmış eseri ve Makedonya`nın en güzel yapılarından biri. O tarihlerde çoğu cami sultanlar, beyler ya da paşalar tarafından yaptırılırmış. Oysa Alaca Camii Kalkandelen´li Hurşide ve Mensure adlı iki kız kardeş tarafından, Mimar İshak Bey´e yaptırılmış. İlk inşa tarihi ile ilgili farklı tarihler söyleniyor. Ancak camiide bulunan bir yazıda 1495 olarak belirtilmiş.17. yüzyıl sonlarında Kalkandelen`de meydana gelen yangında büyük hasar görmüş.1833 yılında Serhad Muhafızı Recep Paşa´nın mimariye düşkün oğlu mutasarrıf Abdurrahman Paşa tarafından genişletilerek, bugünkü şekliyle yeniden yaptırılmış. Bu sebeple Paşina Camii de (Paşa Camii )deniyor. Diğer Osmanlı camilerinden farklı olarak dıştan çatı görünümlü, kubbesi olmayan bu camii Barok ve Neoklasik Osmanlı yapı tarzlarını birleştiren, tek bir kare oda şeklinde inşa edilmiş. Ancak iç mekânda ahşaptan yapılan kubbe formu hissediliyor. Yani minaresini görmeseniz, dışarıdan burayı ev zannedebilirsiniz. UNESCO´nun kültürel miras listesinde yer alan Alaca Camii´nin minaresi tek şerefeli. Camii, iç ve dış duvarları süsleyen eşsiz ve renkli kalem işi süslemelerle tanınmakta. (Kalem işi: Sıva, ahşap, bez, taş, deri gibi yüzeyler üzerine ince uzun kıllı kalem tabir edilen fırçalarla yapılan renkli süsleme sanatı). Geometrik süslemeler, çiçek motifleri, İstanbul ve Osmanlı kent manzaralarını barındıran renkli ve zengin görüntüsü ile camideki duvar süslemeleri göz kamaştırıyor. Debre´ li iki usta tarafından yapıldığı söylenen bu süslemelerde malzeme olarak kireç, alçı, dövülmüş taş, yumurta akı ve kök boya kullanılmış. Süslemenin sırlanıp korunması için yaklaşık 30 bin yumurta kullanıldığı söyleniyor. Kullanılan renkler arasında yeşil, kırmızı, sarı renklerin tonları ağırlıkta. Caminin 35 adet penceresi olmasına rağmen bu renklerle yapılan süslemelerin yoğunluğu sebebiyle içeride loş bir atmosfer var. Mihrap ve minber beyaz mermerden yapılmış. Her ikisi de barok tarzında yapılmış ve geometrik süslemeler hakim. Mihrabın üst kısmında yedi daire içinde Kur´an´dan ayetler yazılı. Minberin bir tarafında ise Mekke`nin tasviri dikkat çekiyor. 1435 teki halini gösterdiği söylenen bu tasvirin, duvar resminde görülen nadir örneklerden biri ve belki de Güneydoğu Avrupa`daki tek örneği olduğu söyleniyor. Ayrıca camii de üç adet yarı dairesel formda balkon bulunmakta. Girişin tavan kısmında oldukça büyük boyutlarda bir Mührü Süleyman motifi yapılmış. Altı kenar/köşeli bir yıldızdan oluşan bu motifin bulunduğu yere şeytanın giremediğine dair bir inanç varmış. Tavanda kubbe üzerinde ise on iki daire içine sırayla vazoda çiçek ve şehir manzaraları resmedilmiş. Dış duvarlarda yapının üç cephesi benzer özellikte süslemelere sahip. Dört sıraya bölünmüş ve dörtgen şeklinde ki panoların her birinin merkezinde bir daire içinde 16 kollu yıldız motifi bulunuyor. Giriş cephesindeki süslemeler ise diğer cephelerden farklı. Çiçek, kahverengi dal ve yaprak motifleri yer almış. Caminin etrafı, üzeri kiremitli taş duvarlarla çevrili. Bahçede bulunan sekiz köşeli türbe camiyi ilk yaptıran iki kız kardeşin mezarı. Caminin hemen yanında abdest almak için kullanılan bir şadırvan bulunmakta. Camii yakınlarında ise eski bir Türk Hamamı bulunuyor. 335 metrekare alan üzerine kurulu hamam 15. asırda yapılmış. 1962 senesinde ise sanat galerisine çevrilmiş.
Kalkandelen`in elması meşhurmuş. Zaten yol boyu pek çok elma bahçesi gördük. Tatmadan gelmeyin.