floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Kore Yarımadası Tarihi

Serdar Ölez, 2008

Seul / Güney Kore

Güney Kore Cumhuriyeti, kendi adıyla anılan yarımadada 1945 yılına kadar kuzeyindeki Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ile tek bir ülke idi. Batısında Sarı Denizin ardında Çin (Çin Halk Cumhuriyeti), doğusunda ise Japonya bulunmaktadır. Bugün Güney Kore nüfusunun yaklaşık yarısı başkent Seul veya yakınlarında yaşamaktadır. Kore yarımadasında uygarlık izleri M.Ö.2300 yıllarına kadar uzanmaktadır. Arkeolojik araştırmalar Korelilerin bu yarımadada yontma taş devrinden beri bulunduklarını, o dönemde yerleşim sınırlarının Çin anakarasının ve doğu Rusya´nın içlerine kadar uzandığını göstermektedir. Kore tarihi bugünkü modern yapısına kadar tüm tarihi boyunca çalkantılı dönemler geçirmiş, İmparatorluk döneminin, 1910-1945 yılları arasındaki Japon kontrolünün, 1950-1953 yılları arasındaki Kore Savaşı`nın yıkıcı sonuçları ile başa çıkmaya çalışmış, modern cumhuriyetin kurulduğu 1948 yılından bu yana beş önemli anayasal reform süreci geçirmiştir. Kore tarihi destansı Gojoseon`un M.Ö.2333 yılında Dangun tarafından kurulması ile başladığı varsayılır. Gojoseon Kore yarımadasının kuzeyini ve Mançurya´nın bir kısmının kontrolünü ele geçirinceye kadar genişlemiş, Çin Hanedanlığı ile yaptığı savaşların ardından bölünmüş ve Proto-Three Kingdoms of Korea (Erken Üçlü Kore Hükümdarlığı Goguryeo-Silla-Balhae) dönemi başlamıştır. M.S.57 yılında kurulan Üçlü Hükümdarlık hem Çin ile savaşarak sınırlarını genişletmiş hem de kendi içinde çatışmalarına devam etmiştir. İkinci yüzyılın başlarında Çin yazma stili ´Hanja´nın uyarlanması ve dördüncü yüzyılda Budizm´in Üçlü Hükümdarlık üzerine önemli etkileri olmuştur. Bu olumlu etkiler Korelilerinde yaptıkları ilerlemeler ile birlikte Japon´lar üzerine de egemen olmuştur. M.S.688 yılında Silla´nın diğerleri üzerine egemenlik kurması ile birlikte yarımada da tekrar tek bir idarenin yönetimi başlamıştır. Ancak yarımadadaki birleşik Silla, kuzeyde Mançurya´nın kontrolünün Balhae´de kalması nedeni ile o günlerden bir kuzey-güney bölünmesine sebep yaratmıştır. Birleşik Silla döneminde Kore tarihi en önemli kültürel gelişimini sergilemiştir. Şiir ve görsel sanat cesaretlendirilmiştir. Aynı dönem Song hanedanlığının ılımlı tutumu nedeni ile barış içinde geçmiştir. Bu dönemde Çin ile ilişkiler de olumlu yönde etkilenmiştir. Ancak M.S.935 te bir iç çatışmanın ardından Birleşik Silla zayıflamış ve tekrar bölünmüştür. Son hanedan Goguryeo´ya teslim olmuştur. Kuzey-Güney döneminin ardından varis devletler Later Three Kingdoms (Geç Üçlü Hükümdarlık) dönemini kontrol etmiştir. Ardından Googuryeo altında birleşen yarımada bu barış döneminde de yine büyük bir kültürel atılım gerçekleştirmiştir. Mongol istilası, ardından 13.yüzyılda Khitan istilası Goguryeo´nun zayıflamasına neden olmuş, birçok yolsuzluk ve fesat sonucu 1388´de General Yi Seong-gye yönetimindeki bir ayaklanma ile yerine Joseon Hanedanlığı kurulmuştur. Hanedanlığın başkenti Seul olmuş, 200 yıl barış içinde yaşamış, yine aynı dönemde hangul yazımı geliştirilmiştir. 16. yüzyılın ikinci yarısında Joseon Japonlar tarafından istila edilmiş, teknoloji yetersizliği ve yönetim hataları nedeni ile istila yarımadanın birçok bölgesinde yarımadanın yıkımına neden olmuştur. Ancak vazgeçilmemiş, özellikle Amiral Yi´nin deniz kuvvetleri yönetiminde gösterdiği stratejik manevralarö düzensiz harp yöntemleri ve Çin hanedanı Ming´in yardımları ile Japonlar 1598´de bozguna uğratılmışlardır. Bugün Amiral Yi Kore´nin büyük kahramanlarından biri olarak hala anılmakta, savaşta kullandığı gemiler (Turtle Ships) kahramanlık anıtı olarak sergilenmektedir. 19. yüzyılın sonlarında yarımada Japon ve Avrupalı istilacıların koloni hedefi olmuş, 1910 yılında Japonya´nın egemenliğine girmiştir. Japonya bu tarihten itibaren Kore halkı üzerinde tarihin en derin asimilasyonlarından birini uygulamıştır. Ancak 1941 sonunda ABD ve müttefikleri ile savaşa girişen Japonya 1945 temmuzunda Truman`ın yayınladığı ve koşulsuz teslim talep eden Potsdam Deklerasyonu`nu da reddetmesini takiben, önce Hiroşima`ya ardından Nagasaki`ye atılan atom bombaları ile tarihin en acımasız yıkımlarından birini yaşamış ve teslim olmuştur. Japonya müttefik kuvvetler tarafından yenilmesinin ardından Kore`deki hegemonyası da sona ermiş olmakla birlikte, bu Kore halkına yine bağımsızlık getirmedi. Ülkede bir soğuk savaş başlamıştır, ikiye bölünen ülke bağımsız bir hükümet kurmaya çalışırken ülkenin güneyi ABD, kuzeyi ise Sovyetler Birliği`nin baskısıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu iki politik-ideolojik düşünce 38. paralelin kuzeyinde ve güneyinde yine iki farklı politik ideolojiye sahip Kore ortaya çıkarmıştır. 15 Aralık 1945`te ABD,Sovyetler Birliği ve İngiltere Moskova`da buluşmuş ve ülke 4 güç (ABD, SSCB, İngiltere, Çin) tarafından geçici olarak birleştirilmiştir. 1947 Kasımında Birleşmiş Milletler (BM) ülkede bir komisyon nezaretinde seçim yapılmasına karar vermiştir. Sovyetler Birliği bu karara uymayarak Kore`nin kuzey bölgesine BM Komisyonunu almamış, BM vermiş olduğu kararı değiştirmiş ve sadece girebildiği bölgelerde seçim yapılmasını sağlamıştır. 10 Mayıs 1948`de 38. paralelin güneyinde ilk genel seçimler yapılmıştır. Bu seçim sonunda güneyde Syngman Rhae başkan seçilmiş ve yine bu zamanda 38. paralelin kuzeyinde komünist bir rejimi kurulmuştur. 25 haziran 1950´de Kuzey Kore 38. paralelin güneyine indi ve Güney Kore`yi işgal etti. Bu işgal için ortaya herhangi bir neden konmadı. Komünistler Rus yapımı T-34/85 tanklarıyla Daegu yakınlarındaki Nakdong-gang nehrine kadar ilerledi. Güney Kore bu durum karşısında BM`den yardım istedi. 15 ülkenin askerlerinin katıldığı savaş 3 yıl sürdü. 27 Haziran 1953`te sona eren savaş arkasında harabe dönmüş bir yarımada bıraktı. 3 milyon Korelinin öldüğü savaştan sonra ciddi ekonomik, sosyal ve politik sorunlar ortaya çıktı. 1953 ateşkesi ülkeyi fiilen ikiye bölmüş olsada herhangi bir ateşkes imzalanmadığı için teknik anlamda bugün dahi iki ülke savaş halindedir.
2007 Yilinda derlenmiştir