floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Bizim Viyanamız IV

Figen Balamur Uğur, 2013

Viyana / Avusturya

Günlük tefrika: 1.gün , 2.gün , 3.gün , 4.gün , 5.gün , 6.gün , 7.gün
Bugünün programı çocukların da bizim de sabırsızlıkla beklediğimiz bisiklet kiralamak ve şehri bisikletle gezmek. Viyana bu konuda mükemmel. 800 km özel bisiklet yolu var. Tuna nehri kenarı, parklar, tarihi yerler dahil şehrin hemen her bölgesine bisikletle ulaşmak mümkün. Stadpark (şehir parkı) yakınında bir yerden bisiklet kiraladık, hava epey soğuktu sırt çantalarına yedek kıyafetler doldurduk. Sağolsun Gamze´nin kışlıkları hatta Kayak montu hayat kurtardı. Çok değişken bir havada 5 saat kadar giyine soyuna bisikletle gezmeyi başardık. Defne´nin sabah dolaba çarptığı ve günboyu sızlayan ayağına rağmen günü kurtardık. Yürüyemiyordu ama pedal çevirebiliyordu:) İlk durak Hundertwasserhaus. Kent, Jugendstil sanat akımının etkisi altında birbirinden görkemli binalarla süslü ancak Friedensreich Hundertwasser bu kente sıradışı çizgiler kazandırmayı başarmış. Mimarın düşük gelirli insanlar için tasarladığı bu bina mutlaka görülmeli. Çılgın sanatçı, çirkin binaları güzelleştirmesiyle ün kazanmış. 2001 yılında 70 yaşında ölen Hundertwasser´in sanat anlayışı orijinal, sıradışı, ele avuca sığmaz olarak niteleniyor. Friedensreich Hundertwasser´in Viyana`da yaptığı aynı stildeki diğer ilginç yapı ise bir çöp fabrikasının dış yüzeyidir. Bu fabrika Merkez İlçe Alsergrund`da bulunmaktadır Bu rengarenk, balkon ve çatılarından ağaçlar fışkıran enteresan binayı yağmur altında ziyaret edip bisikletlerle yolumuza devam ettik. Hem biraz kurumak hem de birşeyler atıştırmak için bir kafeye sığındık. Sahibinin 2 türk olduğunu öğrendiğimiz Cafe Menta da içtiğimiz domates çorbası, balkabaklı susamlı tavuk ve salata güzeldi. Damak tadından mutfağa bir Türk eli değdiğini anlamıştık zaten. Yemek sonrası istikamet meşhur Prater park. Burası kocaman bir eğlence ve dinlence alanı diyebiliriz. İçinde bir sürü değişik aletin olduğu bir lunapark ve koruma altında olan koca bir orman bulunuyor. Biz lunaparktan çok orman kısmı ile ilgilendiğimizden bisikletlerimizi yağmurda şahane kokularla dolan ormanın derinliklerine sürdük. Ormanın en uç noktalarına kadar sürüp, ata binenler, yürüyenler, koşanlar eşliğinde çok keyifli bir gün geçirdik. Prater içinde bulunan lunaparkta Avrupa´nın en eski dönme dolaplarından biri, aynı zamanda Viyana´nın sembollerinden olan Riesenrad (Dönme Dolap) var. 1896 yılında İmparator I.Franz Joseph´in tahta çıkışının 50. yılı dolayısıyla İngiliz mimar Walter B. Basset´e 30 adet vagonlu olarak yaptırılmış. II. Dünya Savaşı´nda hemen hemen tamamı yanmış 1947 yılında 15 vagonlu olarak tekrar hizmete açılmış. Tepesinden şehrin saraylarını ve görkemli yapılarını panoramik olarak izlemek mümkün. Maalesef bu eğlence parkı ve dev dönme dolap ta da bir sonraki gezide gezilecekler arasına katıldı. Çünkü ormanda bisiklete binmenin keyfi çok güzeldi ve bırakamadık. Ormanın bir ucundan girip diğer ucundan çıkıp Tuna nehrine ulaştık. Tuna boyunda bisiklet sefasına dalmış iken eve dönmemiz gerektiğini hatırladık. Bu akşama alınmış Mozart konseri biletlerimiz vardı. Konser salonu çok etkileyici idi, konser de çok keyifli geçti. Orkestra, parçalar, kostüm dekor mükemmeldi.

<<<Önceki Gün ۩ Sonraki Gün>>>